Yetimhanede Sekiz Yıl, her ne kadar otobiyografim olarak kaleme alınsa da yetim ve öksüz kimliğimle yaşadıklarımın ve şahit olduklarımın beslediği gerçek hikâyeleri barındırır. Yaşanılmamış bir çocukluğun maruz kaldığı yetişkinliğin dehlizlerinden doğan bu hikâyeler; yetimlikten mustarip olmuşların, ötelenenlerin, önemsenmeyenlerin ve sesi kısılıp sesini duyuramayanların sesi olmaktadır.
Satırları okurken yetimliğin veyahut öksüzlüğün salt bir annesizlik veya babasızlık olmadığını anlayacaksınız ve okuduğunuz satırlar bir ömür sürecek sancılı bir sürecin aynası olacak.
Yaşadıklarımın zamanı çoktan geçti. Onları bugün yaşamam imkân dâhilinde değildir ve yaşatmanın zamanı da yoktur. Hatta hiçbir şey yapmak için mükemmel bir zaman yoktur, sadece şimdi vardır. Ve ben şimdinin ruhuyla geçmişimin bedenini bu kitapta birleştirdim. Yazılanlar acının öfkeye dönüşmesi değildir sadece, aynı zamanda küllerinden doğmuş bir mazinin günümüze heyhatlarını içerir.
Bir yokluğun yoksulluğa; mahrumiyetin çaresizliğe evrilişini ilmek ilmek dokurken, sahipsiz olmayan bir hikâyenin kimsesizliğe doğru çıktığı yolculuğu okuyacaksınız. Okurken en başta çocukluğunuzu ve ardından geçmişinizi sorgulayacak, geleceğinizin olası karanlıklarını aydınlık bulmaya çalışacaksınız…