Vedasızlık Veda Edemediklerimizin Esiri Oluruz
94.80 TL 158.00 TL
- Yazarı:Psikolog Ali Orhan
- Yayınevi:Dorlion Yayınları
- Sayfa Sayısı : 176
- Kağıt Kalitesi : Enzo
- Ebatlar : 13.5 x 21 x 1.5
- Barkodu : 9789752474888
“Gitmekle gidilmiyor ki…
Gitmekle gitmiş olamazsın;
Gönlün kalır,
Aklın kalır,
Anıların kalır.”
Cemal Süreya
Sevgilisini günlerce düşünüp hiç aklından çıkaramayıp, akşam yatınca yastıkta onun kokusunu duyup, sabah kalkınca aynada onun yüzünü görmeyenimiz var mıdır? Psikolog Ali Orhan ‘Vedasızlık’ kitabında diyor ki “Vedalaşmak törenseldir. Veda etmek, terk etmek ya da ayrılmak değildir. Veda karşılıklıdır. Ruhunuzda hissetmezseniz, veda edemezsiniz.” Eğer veda etmeyi başaramazsanız, olduğunuz yerde kalır acı çekmeye devam edersiniz. Peki, veda ne demek?
“Her veda, yeni bir merhabadır.”
İlkbahar kışa veda ederken, yaza merhaba der. Meyve olgunlaştığında dalına veda eder. Kuşlar göçer, insan sevdiğini toprağa teslim eder. Vedalaşmalarımızın zamanı önemlidir. Kış geç veda ederse, ağaçlar sürgün vermez. Meyvenin dalına vedası erken olsa, yenmez; geç olsa, dalında çürür. Kuşlar göç zamanını kaçırırsa bir sonraki mevsimi göremez. İnsan ani gelen ölümü kabullenmekte zorlanır. Vedalaşma zamansız olduğunda derin yaralar açar.
Vedalaşma insan yaşamının doğal bir parçası, olması gereken bir davranış şeklidir. Vedalaşma olmadan gerçekleşen bir ayrılık eksik demektir. Veda sadece hüzünden ibaret değildir. “Yolun açık olsun” dileği kişiye kendini değerli hissettirir. Evlilik, mezuniyet, doğum gibi hayatımızda dönüm noktasına sahip vedalar, kutlama ile yapılır.
“İnsan hayatı boyunca nelere veda etmek zorunda kalır?”
Bazen ölüm ve göç gibi zorunlu olarak, bazen de düğün ve doğum gibi isteyerek vedalaşmalar yaşarız. Doğduğumuz yer ile vedalaşamamak memleket hasretine, hayatını kaybeden yakınımızla vedalaşamamak bitmeyen yasa dönüşür. Ağıt yakmak, yas tutmak gibi eylemler ile cenaze, mezuniyet, asker uğurlaması, düğün gibi törenler vedanın göstergesidir.
“Veda etmek neden bu kadar değerli?”
Vedalaşmayı geciktirmek sonucu iyileştirmez. Veda zamanı kapınızı çaldığında er ya da geç gerçekleşecektir. Vedalaşmamak için direnmek, vedayı yok saymak, ondan kaçmak bir şey ifade etmez. Aksine hayatlarımızı daha da zorlaştırır çünkü hayatımız boyunca sürekli vedalaşmalar yaşarız. İlk vedamız anne rahmiyle olur, sonra süt dişlerimiz düşer; yenileri gelir. Zamanla çocukluk oyunlarımıza veda eder, okula başlarız. Mezuniyetimizde eğitim hayatımızla vedalaşır, iş hayatına merhaba deriz. Yaşadığımız şehre veda eder, yeni bir hayata başlarız. Düğün ile ailemize “elveda” derken, geride bekârlık hayatımızı bırakırız. Vedalar herkesin hayatında aynı sırada olmaz. Bazılarımız daha çok veda yaşar. Ancak veda yaşamadan hayatımızı sürdürmemiz mümkün değildir.
Psikolog Ali Orhan “Vedasızlık” kitabında veda edebilmenin değerini anlatıyor. Her insanın başına gelen “o ana” takılıp bir sonraki aşamaya geçememe halini, oldukça yalın bir şekilde aktarıyor. Hepimizin hayatlarının birer parçası olan örnekler veriyor. Vedasızlığın üzerimizdeki etkisini anlatmakla kalmayıp, danışanlarının deneyimlerini de paylaşıyor. Vedalaşmak ile ilgili, herkesin rahatlıkla uygulayabileceği çözümler sunuyor. Vedasızlık kitabını diğer kişisel gelişim kitaplarından ayıransa veda edememe sorunu ve çözümlerini çok anlaşılır bir dil ile anlatması. Okurken psikoloji terimlerine takılıp ilerleyememe gibi bir sorun yaşamıyorsunuz.
Ali Orhan hayatımıza devam edebilmenin zamanında ve doğru şekilde yapılan vedalardan geçtiğini vurguluyor. Veda zamanı geldiğinde bunu nasıl karşılamamız gerektiği konusunda çözüme ihtiyaç duyuyorsanız, “Vedasızlık” kitabını mutlaka okumalısınız.
Gitmekle gitmiş olamazsın;
Gönlün kalır,
Aklın kalır,
Anıların kalır.”
Cemal Süreya
Sevgilisini günlerce düşünüp hiç aklından çıkaramayıp, akşam yatınca yastıkta onun kokusunu duyup, sabah kalkınca aynada onun yüzünü görmeyenimiz var mıdır? Psikolog Ali Orhan ‘Vedasızlık’ kitabında diyor ki “Vedalaşmak törenseldir. Veda etmek, terk etmek ya da ayrılmak değildir. Veda karşılıklıdır. Ruhunuzda hissetmezseniz, veda edemezsiniz.” Eğer veda etmeyi başaramazsanız, olduğunuz yerde kalır acı çekmeye devam edersiniz. Peki, veda ne demek?
“Her veda, yeni bir merhabadır.”
İlkbahar kışa veda ederken, yaza merhaba der. Meyve olgunlaştığında dalına veda eder. Kuşlar göçer, insan sevdiğini toprağa teslim eder. Vedalaşmalarımızın zamanı önemlidir. Kış geç veda ederse, ağaçlar sürgün vermez. Meyvenin dalına vedası erken olsa, yenmez; geç olsa, dalında çürür. Kuşlar göç zamanını kaçırırsa bir sonraki mevsimi göremez. İnsan ani gelen ölümü kabullenmekte zorlanır. Vedalaşma zamansız olduğunda derin yaralar açar.
Vedalaşma insan yaşamının doğal bir parçası, olması gereken bir davranış şeklidir. Vedalaşma olmadan gerçekleşen bir ayrılık eksik demektir. Veda sadece hüzünden ibaret değildir. “Yolun açık olsun” dileği kişiye kendini değerli hissettirir. Evlilik, mezuniyet, doğum gibi hayatımızda dönüm noktasına sahip vedalar, kutlama ile yapılır.
“İnsan hayatı boyunca nelere veda etmek zorunda kalır?”
Bazen ölüm ve göç gibi zorunlu olarak, bazen de düğün ve doğum gibi isteyerek vedalaşmalar yaşarız. Doğduğumuz yer ile vedalaşamamak memleket hasretine, hayatını kaybeden yakınımızla vedalaşamamak bitmeyen yasa dönüşür. Ağıt yakmak, yas tutmak gibi eylemler ile cenaze, mezuniyet, asker uğurlaması, düğün gibi törenler vedanın göstergesidir.
“Veda etmek neden bu kadar değerli?”
Vedalaşmayı geciktirmek sonucu iyileştirmez. Veda zamanı kapınızı çaldığında er ya da geç gerçekleşecektir. Vedalaşmamak için direnmek, vedayı yok saymak, ondan kaçmak bir şey ifade etmez. Aksine hayatlarımızı daha da zorlaştırır çünkü hayatımız boyunca sürekli vedalaşmalar yaşarız. İlk vedamız anne rahmiyle olur, sonra süt dişlerimiz düşer; yenileri gelir. Zamanla çocukluk oyunlarımıza veda eder, okula başlarız. Mezuniyetimizde eğitim hayatımızla vedalaşır, iş hayatına merhaba deriz. Yaşadığımız şehre veda eder, yeni bir hayata başlarız. Düğün ile ailemize “elveda” derken, geride bekârlık hayatımızı bırakırız. Vedalar herkesin hayatında aynı sırada olmaz. Bazılarımız daha çok veda yaşar. Ancak veda yaşamadan hayatımızı sürdürmemiz mümkün değildir.
Psikolog Ali Orhan “Vedasızlık” kitabında veda edebilmenin değerini anlatıyor. Her insanın başına gelen “o ana” takılıp bir sonraki aşamaya geçememe halini, oldukça yalın bir şekilde aktarıyor. Hepimizin hayatlarının birer parçası olan örnekler veriyor. Vedasızlığın üzerimizdeki etkisini anlatmakla kalmayıp, danışanlarının deneyimlerini de paylaşıyor. Vedalaşmak ile ilgili, herkesin rahatlıkla uygulayabileceği çözümler sunuyor. Vedasızlık kitabını diğer kişisel gelişim kitaplarından ayıransa veda edememe sorunu ve çözümlerini çok anlaşılır bir dil ile anlatması. Okurken psikoloji terimlerine takılıp ilerleyememe gibi bir sorun yaşamıyorsunuz.
Ali Orhan hayatımıza devam edebilmenin zamanında ve doğru şekilde yapılan vedalardan geçtiğini vurguluyor. Veda zamanı geldiğinde bunu nasıl karşılamamız gerektiği konusunda çözüme ihtiyaç duyuyorsanız, “Vedasızlık” kitabını mutlaka okumalısınız.
Henüz ürüne yorum yapılmamıştır. İlk sen yorum yapmak ister misin ?