Tanzimattan Cumhuriyete Kadar Türk Karikatüründe Felsefe
82.80 TL 138.00 TL
- Yazarı:Talia Kundakçı
- Yayınevi:Dorlion Yayınları
- Sayfa Sayısı : 146
- Kağıt Kalitesi : Enzo
- Ebatlar : 13.5 x 21 x 1.4
- Barkodu : 9786052493533
İnadına yaşamak, inadına muhalefet etmektir karikatür.
Barışa, umuda çiçek açmak; inadına insancadır karikatür.
Karanlığa meşale yakmak, inadına aydınlıktır karikatür.
Bazen hüzün, bazen gülümseme, bazen kahkahalarla gülmektir karikatür.
Zeki ve özgürlüğü kısıtlanmış insanın isyanıdır karikatür.
Bir tepki sanatıdır karikatür.
Platon ve Aristo gibi düşünürler “alay etme”yi ahlaki sapma olarak nitelemekteydiler. Oysa karikatür iyi ve kötü, yanlış ve doğru, yalancılık ve dürüstlük, çirkin ve güzel ve benzeri karşıtlıkları kullanarak insana insanı göstermektedir. Alaycı üslubu, mizahi yaklaşımı bu karşıtlıkları göstermenin bir yoludur. Bu sırada sergilenen insanın bayağılıkları ise; karşıt değerinin yüceltilmesi anlamına gelmektedir. Yani “yüce”nin yüceltilmesi. O halde karikatür, iyi ahlaktan yanadır. Ahlakın çirkin ve kötü yönleri ise insana aittir, karikatüre değil. “Yarası olan gocunur” karikatürün sloganı gibidir.
Sonuç olarak; karikatür metafizik düşünce ile uzlaşamaz. Çünkü karikatür insanı konu alır, düşünce ile beslenir, düşünce evreninde algılanır. Durağan, sabit “ide”ler yerine, karikatürde “düşüncenin diyalektiği” ilkesi vardır.
Türk karikatürü, Osmanlı toplumunun Rönesans’ı olan Tanzimat Döneminde yeşermiş, İstibdat Döneminde gelişmiş, Kurtuluş Savaşı yıllarında savaşçı olmuştur.
Bu kitapta, ümmet bir toplumun “birey” olma mücadelesinde karikatüre nasıl sarıldığını bulacaksınız. Dönemin felsefi öğretilerinin ışığında kendini arayan insanın karikatürle yoldaşlığını bulacaksınız. Bu serüvene belki siz de katılırsınız.
Saygılarımla
Barışa, umuda çiçek açmak; inadına insancadır karikatür.
Karanlığa meşale yakmak, inadına aydınlıktır karikatür.
Bazen hüzün, bazen gülümseme, bazen kahkahalarla gülmektir karikatür.
Zeki ve özgürlüğü kısıtlanmış insanın isyanıdır karikatür.
Bir tepki sanatıdır karikatür.
Platon ve Aristo gibi düşünürler “alay etme”yi ahlaki sapma olarak nitelemekteydiler. Oysa karikatür iyi ve kötü, yanlış ve doğru, yalancılık ve dürüstlük, çirkin ve güzel ve benzeri karşıtlıkları kullanarak insana insanı göstermektedir. Alaycı üslubu, mizahi yaklaşımı bu karşıtlıkları göstermenin bir yoludur. Bu sırada sergilenen insanın bayağılıkları ise; karşıt değerinin yüceltilmesi anlamına gelmektedir. Yani “yüce”nin yüceltilmesi. O halde karikatür, iyi ahlaktan yanadır. Ahlakın çirkin ve kötü yönleri ise insana aittir, karikatüre değil. “Yarası olan gocunur” karikatürün sloganı gibidir.
Sonuç olarak; karikatür metafizik düşünce ile uzlaşamaz. Çünkü karikatür insanı konu alır, düşünce ile beslenir, düşünce evreninde algılanır. Durağan, sabit “ide”ler yerine, karikatürde “düşüncenin diyalektiği” ilkesi vardır.
Türk karikatürü, Osmanlı toplumunun Rönesans’ı olan Tanzimat Döneminde yeşermiş, İstibdat Döneminde gelişmiş, Kurtuluş Savaşı yıllarında savaşçı olmuştur.
Bu kitapta, ümmet bir toplumun “birey” olma mücadelesinde karikatüre nasıl sarıldığını bulacaksınız. Dönemin felsefi öğretilerinin ışığında kendini arayan insanın karikatürle yoldaşlığını bulacaksınız. Bu serüvene belki siz de katılırsınız.
Saygılarımla
Henüz ürüne yorum yapılmamıştır. İlk sen yorum yapmak ister misin ?