"...Freud, öğretisinin “bilim dışı” niteliğinden ötürü eleştirilmişti. Bugünlerde ise psikanaliz, bilimsel kategorilere insan mevcudiyetinin bilimsel metodolojinin algısından kaçan yönlerine hakkını veremeyecek kadar bağımlı olduğu için kınanmaktadır (...) Batı zihniyeti yüzyılın son yarısında oldukça geniş çaplı değişimlerden geçmiştir. Bilimin gerçekliğin tüm bilmecelerinin anahtarı, dünyanın tüm kötülüklerinin iyileştirilebileceği bir panzehir olmadığı çok daha barizleşmiştir. Neredeyse yüz yıl hüküm süren bilim putperestliği düşüşe geçmektedir. Bilimin kudretine duyulan inanç, sarsılmazlığını sürdürdüğü müddetçe Freud’un fikirleri bilimsel düşüncenin kabul gören sınıflandırma sistemine yabancı kavramlarla işlediği için “bilim dışı” olarak görünebilirdi. Öte yandan Freud bilimsel olmak istiyordu: O, gençliği ve genç yetişkinliği sırasında hüküm süren düşünce biçimine daima borçlu kalmıştır. Bilim dilini konuşmak için ise elinden geleni yapmıştır. Fizikalist terminolojiyi tercih etmesinin nedeni de budur. Öte yandan fizikalizm ve bilimcilik gözden düşmeye başladığında Freud’un sistemi de insani olan şeylere yönelik çalışmalar açısından yeni bir ışık altında görünmeye başladı. Eleştirmenler bakış açılarını psikanalizin fikirlerini psikolojik açıdan kabul edemedikleri için değil, dönemin “entelektüel iklimi” başkalaşım geçirdiği için değiştirdiler."