Göğüs kafesi ağrıyor, bütün vücudu ürperiyordu. Kalp atışlarına engel olamıyor, aksine heyecan ve korku etrafını sarmışken bunların bir kat daha artmasına sebep oluyordu. Yolunu kaybetmişti. Nereye gideceğini bilmeyen ve denize pusulası olmadan çıkan bir denizci gibi hissediyordu. O koca denizde boğuluyor ve ona her zaman, iki eli kanda bile olsa gelecek olan adam şimdi onu akıntılı suların ortasında bir başına, çaresizce, çırpınmasına engel olamadan onu bırakıp gidiyordu. Hayatının yavaş yavaş elinden alındığının ve nasıl bir zindana döndüğünün farkındaydı. Rüyada olmayı ve kalktığında bunların hiç birisinin olmamasını diledi ama bunun rüya olmayacak kadar gerçek ve kaçınılması imkânsız olan bir durum olduğunun farkındaydı.